ECZACILAR BİLİMSEL ECZACILIĞIN 174 ÜNCÜ YILINI KUTLUYOR!

14 Mayıs, bundan 174 yıl önce ilk eczacılık sınıfının açılması ile Türkiye’de eczacılığın bilimsel bir nitelik kazanmaya başladığı gün olarak eczacı örgütleri ve mesleğimizin her alanında çalışan eczacılar açısından özel bir anlam taşır. Herkes için daha fazla sağlık ilkesini kendisine temel almış bir mesleğin mensupları olarak bu anlamlı günü 2009 yılından bu yana belirli temalar etrafında halk sağlığını geliştirecek çeşitli kampanyalarla desteklenen bir hafta olarak kutlamaktayız. Bu bağlamda bu yıl 13-19 Mayıs tarihleri arasında kutlayacağımız Eczacılık Haftası’nın ana sloganını hastalarımızın ilaç kontrol hizmetini eczacılardan talep etmesini sağlamak üzere, “ÖNCE HASTA GÜVENLİĞİ! KENDİNİZ GİBİ İLAÇLARINIZIN DA DÜZENLİ KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN” olarak belirledik.

ÖNCE HASTA GÜVENLİĞİ!

KENDİNİZ GİBİ İLAÇLARINIZIN DA DÜZENLİ KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN!

Değerli Hastalarımız,

Toplumun en yakın sağlık danışmanları olan eczacılar olarak bizler, bu yıl 14 Mayıs Eczacılık Günü’nü içine alan Eczacılık Haftası’nda evde bulunan ilaçlarımızın düzenli kontrol edilmesi gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Adı ister besin takviyesi, ister bitkisel ürün, ister vitamin olsun, her ilaç doğru kullanılmadığında bir zehir niteliğindedir ve size yarardan çok zarar getirir.

Bu nedenle tüm hastalarımıza sesleniyoruz:


•İlaç tedaviniz hakkında konuşmak ve aklınıza takılanları sormak,
•İlaçlarınızı doğru kullanıp kullanmadığınızdan emin olmak,
•Evinizdeki ilaçları ne için ve nasıl kullanmanız gerektiğini öğrenmek,
•Eski ve gereksiz ilaçlarınızdan kurtulabilmek,
•Ecza dolabınızı düzenlemek ve mevcut ilaçlarınızı gözden geçirmek,
•İlaçlarınızı nasıl saklamanız gerektiğine ilişkin bilgi almak,
•İlaçlarınızdan en yüksek faydayı sağlayabilmek,
•Yani ilaç tedaviniz ve sağlığınıza ilişkin her türlü konuda DOĞRU BİLGİLENMEK VE DOĞRU YÖNLENDİRİLEBİLMEK için mutlaka ECZACINIZA DANIŞMALISINIZ!

Eczacılar, birinci derece sağlık hizmeti sunumu gerçekleştiren kimseler olarak halk sağlığının korunmasında temel bir öneme sahiptir. Eczacıların hastaların doğru ilaçları doğru şekilde kullanmalarını sağlamak adına hastalara ilaçlarını sunmalarının yanı sıra bilgi vermek, öğretmek ve bazı durumlarda destek olmak gibi sorumlulukları bulunmaktadır.


Eczacının sağlık ekibine katkısı, hem tedavinin daha sağlıklı yürümesi, hem de ilaç tedavisinden kaynaklı sorunları en aza indirme bağlamında son derece önemlidir. İlaç tedavisinde yanlış ilaç kullanılması, doğru ilacın yanlış yoldan uygulanması, doğru ilacın yanlış oranda kullanılması, hasta ile sağlık profesyonelleri arasındaki iletişim sorunlarından dolayı ilacın yanlış kullanımı, ilaç yazımında hata, reçeteleme hatası, ilacın eksik kullanımı gibi hataları tanımlamak ve engellemek, ilaç kullanımından iyi sonuç alınmasını sağlamak eczacının yükümlülüğündedir. Ayrıca insanların eczanede hazırlanan ilaçlardan maksimum terapötik faydayı elde etmelerini sağlamak, güvenli ve bilinçli kişisel bakım için öneri sunmak ve etkin sağlık eğitimleri ile hastaların sağlıklı yaşam tarzlarını desteklemek eczacının sağlık sektörü içerisinde belirginleşen rolleri haline gelmiştir.

İlaçların faydalarını artırmak sisteme katılan tüm paydaşların ortak çabasını gerektirir. ilaç tedavilerinin gittikçe daha karmaşık hale gelmesi ilaç rejimlerinin yönetimini gittikçe daha karmaşık hale getirmektedir. İlaç rejimi yönetimi uzmanlık ister ve ilacın uzmanı eczacıdır.

İlaç Kontrolü Hizmeti, tüm dünyada özellikle çoklu ve karmaşık ilaç rejimi olan hastalara eczacıların yaygın olarak vermekte oldukları hizmetlerden birisidir. Eczacının genellikle eski ya da gereksiz ilaçlarla dolup taştığı bilinen ecza dolaplarını temizlemeyi ve düzenlemeyi önermesi ile ilgilidir. Eczacı bu hizmette hasta ile diyalog içerisinde ilaç kullanımına yönelik sorunları tespit edebilir, çözebilir veya bu ilaçlardan kaynaklanabilecek yanlış veya kötü niyetle kullanımını önleyebilir. Bu şekilde hastanın yaşam kalitesini yükseltmiş ve tedavinin daha verimli olmasına katkı sunabilir. İlaçla ilgili bu hizmetler, uyum ile ilgili sorunların çözümünde eczanenin belirleyici bir rol oynadığını da ortaya koymaktadır.

Söz konusu hizmet her geçen gün önemi giderek daha da artmakta olan akılcı ilaç kullanımını desteklemek, tedaviye uyumu geliştirmek sadece bakımın kalitesini arttırmakla kalmamakta, aynı zamanda maliyetleri azaltma açısından da yardımcı olmaktadır.

Bizler de bu 14 Mayıs’ta, Bilimsel Eczacılığın 174üncü yılında hastalarımıza en yakın eczanede kendi sağlıkları gibi ilaçlarını da kontrol ettirmeleri gerektiğini, bunun da tedavinin çok önemli bir parçası ve eczacının yükümlülüğü olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

14 MAYIS HAFTASINDA ECZACILARIN SORUNLARINI DA MASAYA YATIRIYORUZ!


Değerli Basın Mensupları,

Eczacılar olarak bizlerin, hasta danışmanlığı, ilacın hastaya ulaştırılması, hastaların tedavilerinin izlenmesi gibi çoklu görevlerimizi yerine getirirken, sürekli zorluklarla karşılaştığımızı da biliyorsunuz.

Eczanede bizleri hasta ile karşı karşıya getiren uygulamalar, ilaç ile hastanın arasına çeşitli adlar altında paranın girmesi, eczacının içinde bulunduğu ekonomik darboğaz, yeni açılan eczacılık fakültelerinin mezunlarına serbest eczane açmaktan başka şans tanınmaması; ilaç şirketlerinin umarsız, duyarsız tutumları sonucu eczacıya hakkı olanı dahi vermek istememeleri; ilaç fiyatları baskılanmaya çalışılırken eczacının emeğine el konulması gibi sorunları sürekli olarak yaşıyor ve bu sorunlarımıza akılcı, ortaklaştırıcı çözümler üretmeye çalışıyoruz.


Bizler eczacının emeğinin görünür olması için sürekli olarak yeni alanlarda yeni emekler ortaya koyarken, eczacının hasta sağlığı ve kamu açısından aldığı rolü genişletmeye çalışırken, bu emeğin karşılığını almaya da hakkımız olduğu inancındayız.

2012 yılında, Eczacılık Bayramımızdan hemen sonra, Meclis’te grubu bulunan tüm partiler bize bir bayram hediyesi vererek, 20 yılı aşkın bir süredir talep ettiğimiz şekilde, Eczacılık Yasası’nı değiştirdiler. Eczanede satılan ürün gamından, eczacının sağlık hizmeti veren kişi olduğu tanımlamasına kadar pek çok olumlu değişiklik gerçekleşti. Ancak, aradan bir yıl geçmesine karşın, Yasa’nın bizim için en önemli maddesi olan bir ilçede 3500 kişiye bir eczane düşecek şekilde sınırlamayı gündeme getiren maddenin uygulanmasına dair yönetmelik halen yayınlanmamıştır. Bu nedenle, hem ciddi bir karmaşa yaşanmakta, hem de eczane sayısının çokluğundan doğan ve eczane ekonomilerini de darboğaza sokan durum devam etmektedir.


Diğer taraftan eczane sayısının sınırlandırılması ile birlikte, eczacılara yeni istihdam alanları açılması ile fakültelerin sayı ve kontenjanlarının ihtiyaca göre yeniden planlanması şarttır. Türkiye’de son yirmi yılda eczacılık fakültesi sayısı 7’den 34’e çıkmıştır. Hâlihazırda 24.000’in üzerinde olan eczane sayısına her yıl ortalama 1000 civarında yeni eczane katılmaktadır. Türkiye’deki eczacılık sistemi artık bu kadar büyük boyutta rakamları kaldırabilecek düzeyde değildir. Eczane sınırlaması olan diğer ülkelerde olduğu gibi, yeni fakülteler açılmamalı, altyapısı yetersiz, öğretim üyesi olmayan eczacılık fakülteleri kapatılmalı, diğerlerinin de kontenjanları sınırlandırılmalıdır.

Ayrıca, serbest eczane sınırlaması gelmeden önce eczane açmaya yönelen bu meslektaşlarımıza çalışabilecekleri yeni alanlar göstermek, bir planlama dâhilinde meslektaşlarımızı bu alanlara yönlendirmek zaruridir. Bu sadece eczacılara istihdam sağlamak için değil, hasta sağlığı açısından eczacı ihtiyacı bulunduğu halde eczacı bulundurmayan yerlere yönelik yaptırımlar uygulanmasını gerektirir. Örneğin hastaların ilaçla tedavi rejimini kontrol etmek üzere her hastanede 50 hasta yatağı başına bir eczacı çalıştırma zorunluluğu bir an önce getirilmelidir. Eczacısız hastane eczanesi kalmamalıdır.


Bizler, eğitimli sağlık insan gücünün bir parçası olan eczacıların hastalara sadece ilaç veren değil, AB ülkelerinde ve ABD’de olduğu gibi danışmanlık hizmeti sunan, kronik hastalık takiplerini yapan, aşılarını uygulayan, sigarayı bırakma eğitimleri veren, ilaç kontrollerini yapan sağlık görevlileri olduğunun anlaşılmasını ve sağlık sisteminin eczacıların bu rolünü tanımasını istiyoruz. Eczacıların verdiği hizmetlerin sağlık otoritesi tarafından da çeşitliliğinin anlaşılmasının, hasta sağlığı ve güvenliği için de son derece önemli bir unsur olduğu inancındayız. Aynı zamanda eczacının verdiği bu hizmetin çoğu AB ülkesinde olduğu gibi ücretlendirilmesinin, hizmetin yaratacağı katma değerin ve sağlıklı bireylerden oluşan bir toplum olmanın verdiği güvenin yanında küçük bir değer olacağını da göstermeye hazırız.

Eczacılar, son on yıldır sürekli değişen düzenlemelerin, bütçe kısıtlamalarının, yönetmeliğe, yönergeye kulak asmayan ilaç şirketlerinin, üzerilerine yüklenen muayene ücreti, ilaç fiyat farkı gibi cepten ödemelerin kendilerini hasta ile karşı karşıya getirmesinin yükü altında yaşamaya çalışmaktan yorulmuş bir meslek grubu olarak, bu 14 Mayıs’ta tüm ülkede çeşitli etkinliklerle dertlerini kamuoyu ile paylaşacak ve sağlık otoritesinden sorunlarının çözümü için bir müdahale bekliyor olacak.

Umarız gelecek sene, eczacılar açısından daha umutlu bir tabloyu önünüze koyabiliyor oluruz. 2013 14 Mayıs Haftası’nın yeni fakültelerin açılmadığı, yönetmeliğimizin yayınlandığı ve sınırlamanın fiilen başladığı, eczacıların meslek hakkının tanındığı, hastalarımızın eczane hizmetlerinden memnuniyeti ile birlikte eczacıların da mesleki tatminlerinin arttığı yeni bir dönemin başlangıcı olmasını diliyoruz.
En yakın halk sağlığı danışmanları olan eczacılarımızın Bilimsel Eczacılık Haftası’nı kutluyoruz.

Bilimsel Eczacılığın 174 üncü yılında, eczacınız yine yanınızda!

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ